İletişim Başkanı olarak atanan Burhanettin Duran, devir teslim töreni ile Fahrettin Altun’dan görevi devraldı. Fahrettin Altun'un törende yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şu şekilde:
"7 yıl önce Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsıma tebliğ ettiği Cumhurbaşkanlığı İletişim başkanlığı görevini çok kıymetli dostum, kardeşim değerli hocam İletişim Başkanımız Sayın Prof. Dr. Burhanettin Duran'a teslim ediyorum.
Gerçekten bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Mutluyum, gururluyum, heyecanlıyım Burhanettin Başkanımızla değerli hocamla biz birlikte uzun yıllar çalıştık.
"İletişiminin daha da nitelikli hale getirilmesi için uğraş verdik"Sayın Cumhurbaşkanımız bizi göreve atadığı günden bu yana bizler zatı devletlerinin vizyonu doğrultusunda stratejik iletişim, kamu diplomasisi, halkla ilişkiler, dezenformasyonla mücadele, ülke markalama gibi alanlarda bütün mesai arkadaşlarımızla birlikte ulusal ve uluslararası alanda çalışmalar yürüttük.
Devletimizin söylem birliğinin tesisi, devlet millet ilişkilerinin iletişiminin daha da nitelikli hale getirilmesi için uğraş verdik. İletişim Başkanlığımızın kurulduğu günden bu tarafa ulusal ve uluslararası alanda teşkilatlanmasını kurumsallaşmasını tamamlamaya gayret sarf ettik.
Yine İnsan Kaynakları altyapımızı finansal imkanlarımızı hukuki zeminimizi güçlendirmek için çaba sarf ettik. Bütün bu süreçte değerli arkadaşlar ne yaptıysak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bize sağladığı imkanlar, önümüze koyduğu vizyon ve destek sayesinde yaptık, yapabildik. Kendisine müteşekkiriz. Allah ondan razı olsun. Allah onu başımızdan eksik etmesin."
"Fahrettin Altun'dan devralmak benim için apayrı bir mutluluk vesilesi"İletişim Başkanı Burhanettin Duran'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
"Sevgili katılımcılar, kıymetli basın mensupları ve sevgili Başkanım, kardeşim, dostum Prof Dr. Fahrettin Altun. Bugün burada bir görevin devredilmesi için bir aradayız.
Bu kutlu görev Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tevdi ettiği İletişim Başkanlığı görevi elbette çok önemli vazifeleri yerine getirileceği bir yer.
Ve bunu devralmak ama kardeşim, dostum Fahrettin Altun'dan devralmak benim için apayrı bir mutluluk vesilesi. Kendisi bahsetti aslında, benim zihnimden geçenleri tecrübeli bir İletişim Başkanı olarak ifade etmiş oldu. Ama birkaç cümle ile ben de onlardan bahsetmek isterim.
Gerçekten Türkiye'nin Cumhurbaşkanımızın liderliğinde geçtiği çok kritik dönemlerde hem duygudaşlık, açısından hem fikirsel birliktelik açısından çok şey paylaştık.

Akademiden, düşünce kuruluşuna ve devlet kurumlarına kadar bulunduğumuz görevlerde hem dostluğumuzu, hem bu Türkiye'ye Yüzyılı vizyonuna dair çalışmalarımızı birlikte yapma fırsatı bulduk. Bugün nasip kendisinden bu görevi devre almak oldu.
Kendisi 7 yıl boyunca bu kurumun kurucu Başkanı olarak çok hizmet etti. Standartları çıtayı yüksekte koydu. Dolayısıyla Bu da bir sınama, yeni gelen başkan için kendimden bahsediyorum. Güzel bir ekip, güzel bir kurum ve tempolu bir çalışma olacağına inanıyorum.
Baktığımızda hem Türkiye'nin müessir bir güç olarak uluslararası itibarının daha da yükseltilmesi, hem de yumuşak gücünden dijital alandaki yatırımlarına kadar birçok konuda ortaya güzel şeyler koyuldu.
Bunların devam etmesi ve Fahrettin Bey'in oluşturduğu bu yeni nesil bir iletişim modelinin etkin bir şekilde sürdürülmesi yapacağımız çalışmalar arasında yer alacak.
İletişim Başkanlığı ülkemizin stratejik kurumlarından birisi. Devletimizin ve milletimizin direncini pekiştiren, geleceğinin oluşmasına katkı veren bir kurum.
Bu çerçevede ve dezenformasyonla mücadele, kamu diploması konuları bunlar bu kurumumuzun önemli stratejik katkılar verdiği konulardır.
"Milletimizin ve devletimizin menfaatlerini önceleyeceğinden hiç kimsenin sıkıntısı olmasın"Tabii devlette devamlılık esas. Biz de bu bayrağı daha ileriye taşımaya çalışacağız. Hakikati Merkezi alan bir anlayışla içerde güveni, refahı, huzuru, dışarıda ülkemizin itibarını etkisini tahkim etmek için çaba sarf edeceğiz.
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde onun vizyonu çerçevesinde yapacağımız bütün bu çalışmaların milletimizin ve devletimizin menfaatlerini önceleyeceğinden hiç kimsenin sıkıntısı olmasın. Herkes buna inansın.
Tabii yeni Türkiye Yüzyılı olarak baktığımızda bizim ekonomik kalkınma ve siyasi iktidarın yanı sıra değerlerimizin tarihimizin ve misyonumuzun küresel ölçekte yeniden inşa edildiği bir dönemden bahsetmiş oluyoruz.
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye farklı bir noktada artık yön belirleyen bir ülke konumuna geldi.
Bu büyük yürüyüşte kamu diploması stratejik iletişim ülkemizin uluslararası alandaki görünümünü etkisini arttırmada çok kritik roller üstlendi. Amacımız Bunu daha da pekiştirmek daha da güçlendirmeye gayret etmek buna katkı vermek.