Bugüne kadar Putin’e karşı oldukça cömert davranan Trump artık yorulmaya başladı.
Çünkü başta Amerikan kamuoyu olmak üzere, küresel algı; Trump’ın, Putin konusunda tavizkar olduğu ve gereği gibi davranmadığı şeklinde…
Ama buradan şu anlaşılmamalı; Trump, bilinçsiz ve ezber bir tavırla böyle yapıyor…
Arkadaşlar!
Trump, aptal bir adam olduğu için veya narsizme esir olduğu veya paldır-küldür birisi olduğu için böyle yapıyor ve Putin’e karşı böyle davranıyor değil…
Emin olun Trump’ı başkan yapan akıl ve güç böyle istediği,
Putin stratejileri böyle olduğu için ve onların bilgisi dahilinde; Putin’le bugüne kadar böyle geldi…
Ama şimdi Rusya-Ukrayna savaşı farklı bir evreye girmek üzere…
ABD Savunma Bakanlığı’nın adının Savaş Bakanlığı yapılmasından tutun da, Trump’ın generallerle toplantı yapmasına kadar pek çok gelişme Trump’ın başkanlık fantezisinden ziyade başka sebeplere binaen yapıldı.
Dikkatinizi çekmiştir;
Trump, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’la yaptığı görüşme öncesi bile Putin’den rahatsızlığını dile getirdi ve hatta Cumhurbaşkanımıza “Rusya’dan doğalgaz ve petrol almasanız keşke” diye bir cümle kurdu.
Trump’ın bu söz ve benzeri yaklaşımları bile küresel arenaya yeni bir mesajdır.
Amerika bir hazırlık içinde,
Hem de çok büyük bir hazırlık…
Öyle duyumlar alıyorum ki; inanın, inanmakta zorlanıyorum.
Düne kadar verdiği füzelerin bile Rusya’ya karşı kullanılmasını istemeyen Amerika önümüzdeki günlerde, Ukrayna’ya Tomahawk füzeleri vermeyi ciddi ciddi konuşabiliyor.
Amerikan basınına da yansıdığı gibi,
yakın bir zaman içinde Ukrayna’dan atılan bazı füzelerin/bombaların veya İHA’ların, Rusya’nın stratejik enerji noktaları/savunma merkezlerini ve hatta Moskova’da bazı yerleri vurması şaşırtıcı olmayacaktır.
Amerika merkezli başlayan bu gelişmeler, her ne kadar Rusya tarafından pek ciddiye alınmasa da veya şimdilik bekle-gör politikası izlense de; başta Putin olmak üzere Rusların tedirgin olduğu aşikar…
Öyle olduğu için nezaket diplomasisinin yanında aba altından sopa gösterircesine tehditkar bir dil kullanmaktan da geri durmuyorlar.
Mesela:
Kremlin sözcüsü Peskov diyor ki:
“Amerika bu füzeleri verse bile Ukrayna bunları nasıl kullanacak? Onların bunları kullanma kabiliyet kapasite ve bilgisi yok ki…”
Sormak istiyorum:
Peki, Ukrayna Baltık Kıyısı ve Moğolistan sınırındaki hava üslerinde konuşlanan Rus uçakları, minicik dronlarla vururken yeterli bilgi ve donanıma sahip miydiler yoksa bilgi ve donanım sahibi birileri destek mi verdi?
Kim ne derse desin,
Amerika, Rus savunma sistemleri/enerji ve petrol noktalarına dair en büyük istihbarata sahip yegane ülke…
Eğer Amerika, yardım ve destek konusunda Ukrayna lehine bir karar alırsa; Avrupa ülkeleri de zaten dünden razılar; Rusya’nın sahip olduğunu iddia ettiği direnç/dayanma ve geri püskürtme kapasitesi emin olun karşılık vermeye yetmez ve tehdit boyutunda bir etki gösteremez.
Bu arada Amerika için yine hava hoş…
Saldırı silahları ve istihbarat verecek,
Avrupa ülkeleri bunların parasını ödeyecek,
Ve Ukrayna, Rusya’yı vuracak.
Oh ne âlâ…
Öyle düşünüyorum ki;
Şuana dek bahsettiğim konular henüz Trump ve ekibi için “caydırıcı diplomasi” safhasında…
Ama Yeni Dünya Düzeni planında Rusya ve Putin için daha çetin ve daha zorlu bir sürecin başlamak üzere olduğu bir realite…
Ya yumuşak güç kullanımı veya sert güç… Ne gerekirse yapılacak noktaya gelindi.
Çünkü;
Trump’ın sık sık “şu kadar savaş bitirdim/bilmem bu kadar barış yaptırdım” gibi hava atmalarından sonra bir tek Ukrayna-Rusya savaşını bitiremedim hayıflanması, hiç mi hiç boşuna değil.
Özellikle de bir şeylere zemin hazırlamak için, gayet bilinçli söylenen sözler…
Hatta “Ukrayna, kaybettiği toprakların tamamını geri alabilir” babında söylediği söz Rusya için yenilir yutulur cinsten değil…
Açıkçası,
Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan önce, bazı diplomatik yorumcular bu savaşın başlamayacağını/Rusya’nın blöf yaptığını ve başlarsa da işini hızla bitireceğini söylerken;
Hatırladığım kadarıyla savaştan iki-üç ay önce filan idi; Rusya’nın saldırmak zorunda kalacağını/Yeni dünya düzeni konseptinin bunu gerektirdiğini ve Rusya’yı buna mecbur bırakacaklarını söylemiştim.
Şimdi de benzer bir safhaya girmiş bulunmaktayız.
O zamanlar,
Rusya-Ukrayna savaşının ilk yılı küresel etkilere sebep olsa da,
Sonra sonra, küresel sistem savaşın uzaması ihtimalini satın alarak yeni bir konumlanmaya gitmişti.
Fakat şimdiyse beterin beteri bir durum var karşımızda.
Küresel bazda, ekonomik/askeri ve siyasi sistemi derinden etkileyecek tehlikeli mi tehlikeli bir gelişmenin eşiğindeyiz.
Öyle ki;
Bırakın Avrupa’yı, Ortadoğu’yu, Çin’i; Amerikan ekonomisini bile etkileyebilecek ölçekte…
Demem o ki;
Bu yeni süreç Rusya merkezli küresel enerji krizinin kapıya dayanması demek olan bir süreç olacaktır.
Ne zaman?
Yakında… Belki yeni yıla bile girmeden…
Sonuç:
Asıl şimdi cehennemin kapıları aralanıyor…
Eğer Rusya, Amerika’nın/Trump’ın tahammül sınırlarını zorlamaya devam ederse tüm bu bahsettiklerim ve hatta daha beterinin olması an meselesidir.
En önemli nüans ise;
Güç ve Akıl sahiplerinin planlarının da bu cihette oluşmuş olmasıdır.
Bu bağlamda,
Dünyayı bekleyen tehlikeler noktasında bir projeksiyon yaparsak; şunları söylememiz abartı olmaz:
Küçük yangınların büyük boyutlara ulaşması/büyük planların sahaya sürülmesi ve küresel etki oluşturan büyük ve stratejik vuruşlar…
Ve galiba
İlk hedef, şimdilik Rusya ve İran…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.