Daha ötesini,
Benim de bilmediğimi biliyor olmasına rağmen,
Belki de,
Düşünce eşelemesi yaptırıp; deşelediği düşüncesini paylaşmak istemiş olmalı ki;
“Hayırdır yaa…
Ürkütücü bir durum…
Bir tahmin ve sezgim var ama daha sağlam bilgi lazım…” demiş…
Ve,
Şu haberi paylaşmış:
“Cumhurbaşkanlığı’nın 189 nolu Kararnamesi ile 16 ayrı bakanlıkta “Acil Durumlar ve Savunma Planlaması Dairesi Başkanlığı” kuruldu.
Görevleri şunlardır: …………………”
Ürkütücü bulmakta ve şaşırmakta haklı mı?
Evet haklı…
Bana da ürkütücü geldi ama pek de şaşırtıcı gelmedi doğrusu…
Çünkü beklenendi…
Sadece,
Acı acı düşündüm…
Gerçekten,
Defalarca tekerrür etmesine rağmen,
İnsanlar, neden izzetli finiş yerine zilletli ölümü tercih ederler?..
Peygamberimiz,
Ve,
Bir ikaz;
“Kınamayınız! Kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz!..”
Tevfik Fikret,
Ve,
Bir tespit;
“Beserin böyle dalaletleri var/Putunu kendi yapar kendi tapar…”
Tarih, 13 Temmuz 2013
Gündem oluşturan bir haber:
“Nihayet… TSK. İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi değişti…”
Neden değiştirildi?
Askeri darbelere yasal dayanak yapıldığı için…
Neydi ve nasıl oldu?
Şöyleydi:
"Silahlı kuvvetlerin vazifesi;
Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır…"
Şöyle oldu:
“Silahlı kuvvetlerin vazifesi;
Yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak…”
Başka?
Askerliğin tanımı değiştirildi.
Şöyleydi:
“Türk vatanını, istiklal ve Cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyeti…"
Şöyle oldu:
"Harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyeti…"
Tarih 16 Ekim 2025
189 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi…
Nedir içeriği?
16 ayrı bakanlıkta “Acil Durumlar ve Savunma Planlaması Dairesi Başkanlığı” kurulması…
İşte size değiştirilen bir kanun,
Ve,
Çıkartılan bir kararname…
Muhtemelen,
Hala bir alaka kuramıyor olabilirsiniz.
Ama,
Birbiriyle ne kadar alakadar ve benzeşik olduğunu şimdi söyleyeceğim.
En ortak nokta şu:
Her ikisinin de;
—Sınırlarının belli olmaması,
—Nereye çekersen oraya uzayabilmesi,
—Hakim güç tarafından tepe tepe kullanılabilecek olması
Ve,
—Özenle, muğlak/müphem ve ucu açık bir görev tanımı yapılması…
Üstelik
Adının yarısı “Savunma Planlaması” olan bu başkanlıkların “Savunma Bakanlığı” haricindeki 16 bakanlıkta kurulacak olması,
Oldukça manidar değil mi?
Hemen,
“Hayır; pek de manidar değil.
Eksik görüyor ve yanlış yorumluyorsun.
MSB, zaten bu minvalde kurulmuş bir bakanlık,
Ve,
Bu tanıma muhtevi başkanlık veya birimlere zaten sahip olduğu için hariç tutuldu…” denebilir.
Eyvallah…
Diyelim ki öyle…
Ama,
Savunma Bakanlığı,
189 nolu bu kararnamenin görev tanımında yer alan “…seferberlik ve savaş hâline ilişkin mevzuat kapsamındaki iş ve işlemlerin yürütümünün” omurgası olan “takip ve koordinasyon” kısmına nasıl müdahil olacak?
Durumdan vazife mi çıkartacak yoksa?
Acaba,
MSB sehven mi hariç tutuldu yoksa travmatik asker korkusu mu böyle bir tercihe zorladı?
Yahut da,
“Bizim askerden ne eksüğümüz var/Kendi iç hizmet kararnamemizi çıkartır; istediğimize istediğimiz müdahaleyi yaparız” keyfiyeti mi galebe çaldı?
Uzatmayayım…
Yakında çıkar kokusu ve zaten çıkacak…
Kara gömülen cesedin gizemi, yazın güneşine kadardır.
Ama,
Asıl sorun şu ve yeniden soruyorum:
Bu kararname,
Ne için, kim için, neden, niçin veya nelere zemin hazırlamak için çıkartıldı?
Acaba,
Mevcut kanun ve kararnameler,
Kanırtılan yargı pratikleri için yetersiz mi kalmaya başladı?
Veya,
Planlanan, yeni ve daha keskin olaylara ve bunlara ilişkin yargısal pratiklere legal zemin oluşturmak için mi çıkartıldı?
Yahut da,
Legaliteyi kanırtan birilerindeki kaygı ve korku hali zirveye ulaştığı için mi çıkarttırdı?
Yarın-birgün,
Devir değişip yeni muktedirler yönetime geldiğinde,
Legalite çerçevesinde veya legaliteyi kanırtarak hesap sorulma ihtimaline karşı “…biz ne yaptıysak 189 nolu kararname cihetinde yaptık” diyebilmek için mi çıkartıldı?
Yani,
Bir nevi ön almak babında, dokunulmazlık kazanmak/kanunî güvence oluşturmak için mi?
Son olarak:
İç Hizmet Kanunu/Madde 35…
2013’e kadar,
TSK’nın en kullanışlı müdahale gerekçesiydi.
189 Nolu Kararname…
Bundan sonra,
İktidarın en kullanışlı müdahale ve tasfiye gerekçesi mi olacak yoksa?
*************
Bedri Rahmi’den…
Selam ile Haram
Biz dünyadan gider olduk,
Kalanlara selam olsun…
Ama hep böyle gidecekse bu dünya
Kalanlara haram olsun…