DasDas – İki Kişilik Oyun

Dario Fo ve Franca Rame’nin tiyatro literatürüne geçen oyunu Açık Aile, DasDas sahnesinde İki Kişilik Oyun adıyla yeniden hayat buluyor. Bu uyarlamada, metnin temeli korunurken yer yer güncellenen replikler ve çağrışımlar aracılığıyla günümüz seyircisiyle bağ kurulmaya çalışılıyor. Oyunun omurgasını, bireysel özgürlük ile toplumsal cinsiyet rollerinin çatışması oluşturuyor. Patriarkal düzenin en çıplak hâliyle teşhir edildiği bu hiciv, bilhassa ilişkilerdeki çifte standartları ve kısıtlanmama söylemlerinin ne denli cinsiyetçi ve koşullu işletildiğini ironik bir şekilde sahneye taşıyor.

Toplumsal Eleştiri Bağlamında…

İki Kişilik Oyun, günümüz birlikteliklerinde sıkça tartışılan sadakat, bireysel özgürlük ve güven krizleri üzerine düşünmeye davet ediyor. Postmodern toplumlarda “serbestlik” söylemi, çoğu kez bireyin sorumluluktan kaçışını maskelemekle beraber, özellikle erkeklerin bağımsızlık arzusu, kadının emeğini ve varlığını yok sayan bir çifte standarda dönüşüyor. Oyunda kadının yaşadığı duygusal gelgit ve ona eşlik eden hezeyan, bu çifte standardın bireysel düzeydeki yıkıcı etkisini görünür kılıyor.

“Rahatlık”, “açıklık” ya da “özgürlük” adı altında kurulan ilişkiler, çoğu zaman eşitlikten çok güç dengesizliklerini yeniden ve daha sert biçimde üretme riskini kaba ve acımasız şekilde taşıyor. Oyun, bu durumu da kara mizahın gücüyle teşhir ediyor ve seyirciyi güldürürken aynı zamanda rahatsız eden bir sorgulama alanı açıyor.



Oyunculuk Üzerine

Oyun, iki usta oyuncunun (Mert Fırat ve Binnur Kaya) ilk kez aynı sahneyi paylaşması bakımından dikkat çekiyor. İlk dakikalarda gözlemlenen küçük tutukluk hâli, sahne enerjisinin açılmaya başlamasıyla yerini güçlü bir ritme bırakıyor. Bilhassa Mert Fırat’ın rol geçişleri kayda değer… Fırat’ın her karakterde diksiyon, ses rengi ve beden diliyle yarattığı incelikli farklar, Stanislavski’nin “rolün içsel gerekçesi”ne dayalı bir inandırıcılığı resmediyor. Yer yer bu inandırıcılığı kırarak seyircinin bilinçli bir mesafeyi korumasına da imkân tanıyor; böylece yabancılaştırma etkisini de ihmâl etmeden oyunculukla organik biçimde bütünleştiriyor. Seyirci, onun her yeni personaya geçişinde hem gülüyor hem de kimi toplumsal rollerin esasında ne kadar sunî olduğunu sorguluyor.

Binnur Kaya ise oyunun dramatik eksenini taşıyan oyuncu olarak, karakterin duygusal dönüşümünde nitelikli bir performans sergiliyor. Kadının önce çöküş, ardından öz güven kazanma süreci, kırılganlık ile gülmece arasındaki salınımlarla seyirciye aktarılıyor. Kaya’nın içtenliği, seyircide özdeşleşme duygusunu güçlendiriyor ve oyunun feminist söylemini sahici bir yerden dile getirmesine destek veriyor.

Oyunculuk Merkezli Bir Reji: Dönüşümün Seyirliği

Oyunun reji matematiği, metnin ironik yönünü ön plâna çıkaracak şekilde yalın ama işlevsel bir sahne dili üzerine kuruluyor. Binnur Kaya ve Mert Fırat’ın birlikte üstlendikleri reji anlayışı, oyunculuk merkezli bir yönetimi tercih ediyor. Özellikle oyuncunun dönüşebilirliği sahnenin merkezinde duruyor. Dramatik konstrüksiyonu taşıyan esas unsur dekor ya da görsel efektler değil; oyuncunun bedeni, sesi ve anlık dönüşüm kabiliyeti oluyor. Karakterden karaktere geçiş yapılırken kostüm, aksesuar vb. unsurların değişiminin seyircinin gözü önünde, herhangi bir illüzyona başvurulmadan sergilenmesi, konuklar üzerinde bir yandan içten bir gülmece bir yandan da dönüşüme hemen ayak uydurma bağlamında bir uyumlanma tesiri yaratıyor. İlaveten katmanlı kostüm kullanımı, sahneleme anlayışının bir parçası olarak dramaturjik bir işlev görüyor; her giyinme ya da kıyafet çıkarma eylemi, sadece pratik bir değişim değil, aynı zamanda sahnede bir metafor üretme aracı hâline geliyor. Bu sayede hem oyuncular zorlanmıyor hem de izleyicinin seyir zevki bölünmüyor.

Reji, oyunun temposunu da ustalıkla ayarlıyor; ilişkideki gerilim anlarında ritmi ağırlaştırarak karakterlerin psikolojik kırılmalarına alan açıyor, komedinin unutulmaya başladığı anlarda ise hızlı tempo ve ani geçişlerle seyirciye kahkahaya attırıyor.

Oyuna eklenen güncel göndermeler, rejinin en zayıf halkası olarak dikkat çekiyor zira bu müdahaleler temsilin bütünlüğüne zarar vererek evrensel hiciv dilini yer yer yüzeyselleştiriyor. Buna rağmen genel anlamda rejinin, iki oyuncunun performatif gücünü parlatan, ironiyi diri tutan ve seyirciyle doğrudan bir iletişim hattı kuran bir anlayışa yaslandığını söylemek mümkün…



Sahne Tasarımı, Kostüm ve Işık

Cem Yılmazer imzası taşıyan dekor, dönüşebilirlik ilkesi üzerine kuruluyor. Mekânın, küçük dönüşümlerle farklı sahnelere evrilmesi, Meyerhold’un “biçimsel ekonomi” anlayışını hatırlatıyor. Dekorun ergonomik olması, oyunun ritmine hız kazandırıyor.

Işık ve müzik tasarımları, oyunun kara mizah tonunu destekleyen bir atmosfer yaratıyor. Cem Yılmazer’a ait olan ışık tasarımı, karakter geçişlerinde odak yaratarak oyunculuk performansına destek sağlıyor. Persenk’in müzikleri ise oyunu her açıdan besleyen bir kontrpuan görevi görüyor ve karşıtlık armonisi kuruyor.

Kostüm tasarımı, yaratıcı bir pratik sunuyor. Katmanlı kostümler, her yeni karakter dönüşümünde bir aksesuar ya da kıyafet değişimiyle bambaşka bir role kapı aralıyor. Bu yaklaşım, tiyatroda işlevsel kostüm anlayışının başarılı bir örneği oluyor. Kostüm değişimlerinin pratikliği, oyunun akışını kesintiye uğratmıyor; aksine teatral aksiyona hizmet ediyor.



Olmasa Daha İyi Olurdu…

Oyunun temel gücü, toplumsal cinsiyet kavramını ilişkiler düzleminde derinleştirmesinde yatıyor. Erkek egemen sistemin bağımsız olma ve açıklık söyleminin aslında yalnızca erkeğin çıkarlarını koruyan bir maske olduğu, kadının bu maske altında silikleşip görünmezleştiği sahnede güçlü bir şekilde ifşa ediliyor ancak metne sonradan eklenen ya da tuluat yapılan aktüel göndermeler ve politik replikler, oyunun bütünlüğüyle tam uyum sağlamıyor. Yergi, zaten kendi bağlamında son derece güçlü iken zorlama taşlamalar oyunun estetik tutarlılığını zedeliyor. Tiyatroda “yerindelik” kavramını hatırladığımızda, bu minvaldeki müdahalelerin sarkastik biçemi güçlendirmekten ziyade sahiciliği zayıflattığını söylemek mümkün... Oyun, yapı itibariyle bu güncellemeleri kaldırabilecek durumda olmadığı gibi ilâve edilen politik tümceler yerindelik de arz etmiyor, aksine sakil ve eğreti duruyor.



OGÜNhaber