Avrasyacılık çıkmazı: Çin pazarına nur yağması
Jimmy Carter…
1977-81 yılları arasında görev yapan 39. ABD başkanı
Aralık-2024’de/101 yaşına girmişken vefat etti…
En uzun yaşayan,
En uzun süre hayatta kalan/100 yaşını geçen tek eski başkan…
2002 Nobel Barış Ödülü sahibi,
Şair ve yazar…
Son zamanlarda,
Bu adamın Çin ile ilgili bazı tespitleri sosyal medyada dolaşıma girdi.
Adam sanki henüz ölmemiş,
Sanki bu tespiti yeni yapmış gibi…
Halbuki yeni söylenmiş gibi algı yaratılan bu açıklamaları Nisan-2019’da Newsweek dergisine yapmış.
Düşünün, altı yıl önce…
İçerikte Çin’i över Amerika’yı yerer gibi görünen bu açıklamalar, bizim Avrasyacıların iştahını kabarttı?
Acaba neden?
Yine hangi Doğucu fanteziler kabardı ki; eski ABD başkanının sözleriyle bugünkü ABD’yi küçümsemeye çalışıyorlar?
Aslına bakarsanız,
Adam, Çin’i övmemiş; tehlike demiş, hedef göstermiş…
Ama bizim “Işık doğudan gelir” fantezili Rusyacılar/Çinciler cin olmadan adam çarpmaya; Carter’ın altı yıl önce söylediği sözlerle Çin pazarına nur yağdırmaya çalışıyorlar.
Kaldı ki Carter, sadece yaşından dolayı “en” olmasıyla ün sahibi bir başkan.
Öyle ahım-şahım bir icraatsal ünü falan yok.
Hatta tarihçiler vasatın altında bir başkan olduğu değerlendirmesi bile yaparlar.
Ama yine de,
Dediklerine dair bir değerlendirme yapalım ve bizim Şanghay Beşlisi heveslilerini sevindirelim.
Özetle şöyle demiş:
“Çin 100 yıldır savaşmadı ama biz hep savaştık,
Çin altyapı/üstyapı ve teknolojiye harcadı ama biz 300 milyar doları savaş sanayine harcadık…
Eğer bu parayı Çin gibi harcasaydık; hızlı trenimiz olurdu/sağlam köprü yapardık/ücretsiz sağlık sistemi kurardık” falan filan…
Bu arada “1979'da Pekin ile diplomatik ilişkileri normalleştirdim” diyerek kendini övmeyi de ihmal etmiyor. Ama bizim Ulusalcı/Avrasyacıları asıl mest eden sözler ise şunlar:
“Çin'in bizden önde olacağından korkuyorsunuz ve ben de size katılıyorum.
Çin savaşa tek kuruş bile harcamadı ve bu yüzden neredeyse her alanda bizi geride bıraktı.”
Arkadaşlar!
Allah rızası için biraz soğukkanlı ve objektif olup realist düşünün.
Hala uluslararası ticaretin yüzde 65-70’i ABD’nin parası ile yapılırken Çin’in parasının uluslararası payı, yüzde 5 bile değil.
Rahmetli Carter kusura bakmasın ama,
Amerika, savaşarak kazandığı için savaş sanayine para harcıyor,
Amerika, küresel hakimiyetini savaştığı için elde tutuyor,
Amerika, savaş kapasitesi ve savaş sanayi gücü nedeniyle hakim güç olup; dünyanın her yerinde varlık sahası oluşturuyor.
Basit bir soru sorayım, hem de Türkiye’den:
Ülkemizde ne kadar Çin filmi ve ne kadar Amerikan filmi yayınlanıyor?
Veya Türkiye’de Çin malı haricinde Amerika’dan daha fazla konuşulan bir gündem var mıdır?
Yahu internet denen ve insan hayatının her kesitiyle doğrudan ilgili bir mefhum var.
Bunun sahibi Amerika ve kontrolü de onlarda…
Unutulmasın ki;
Büyüklüğün göstergesi sadece ekonomik büyüklük değildir.
Ekonomisi büyük bir ülke sadece ekonomisi büyük bir ülkedir; kendisi büyük olan bir ülke değildir.
Küresel güç olmak başka, zengin bir ülke olmak başka bir şeydir.
Daha önce de yazmıştım;
Amerika,
Sadece zengin/müreffeh ve parası değerli bir ülke değildir.
Amerika,
Bir kültür/bir hedef/bir hayal/bir emperyalitedir.
Bunları derken de,
Kimileri, Amerika sevici olduğumu/Amerika’yı övdüğümü düşünüyor olabilir.
Ama uzaktan yakından alakası bile yok.
Ben, hayalperestlik yapmıyor/Anti Amerikancı fanteziye teslim olmuyor; sadece olanı olduğu gibi görüyor ve gördüğümü olduğu gibi anlatıyorum.
Sevgili Çinci arkadaşlar!
Allah aşkına,
Aklınızı ekmek peynirle mi yediniz?
Tiktok tiktok…
Hepinizin/hepimizin kullandığı sosyal medya enstrümanı olan Tiktok.
Amerika izin verdiği için kullanabiliyoruz ve Amerika’nın uygun gördüğü ölçüde yaygınlaşabiliyor.
Artık Rusya’nın gücü/Çin’in önlenemeyen yükselişi/Doğunun fendi Amerika’yı yendi falan filan gibi ütopya ve anti Amerikan/anti Avrupa yaklaşımlardan bir vazgeçin.
Vazgeçin derken de; Amerika’yı/Avrupa’yı sevin, övün, hayranı olun demiyorum. Sadece realiteyi olduğu gibi görün ve ona göre değerlendirme yapın demek istiyorum.
Yok işte, Amerika’nın eski başkanı bile şöyle demiş,
Aman işte, Amerikalı aktivist bilmem kim öyle söylemiş,
Vay işte, falanca Amerikalı eski diplomat “Amerikan gücünün çöküşünden” bahsetmiş…
Miş miş miş… Armut piş ağzıma düş…
Bahsetmiş de ne olmuş?
Önümüzdeki yıl, Amerika yıkılıyor muymuş veya Amerika’nın parası pul karısı dul mu olacakmış?
Ne olacakmış yani…
Arkadaşlar!
66 yaşıma girdim.
Alıntı yapılan Jimmy Carter dönemini de çok iyi hatırlarım.
Son 45 yıldır hep duyduğum şu:
Amerikan gücü inişe geçti; ha bitti ha bitecek/ha çöktü ha çökecek…
Birlikte bakalım;
Carter’lı yıllarda,
Tüm ihtişamıyla Amerikan gücüne kafa tutan bir Sovyetler Birliği vardı.
Şimdi?
Yerinde yeller esiyor. Eski Doğu Bloku ülkelerinin pek çoğu şimdilerde ABD’nin şemsiyesi altında veya girmek için kırk takla atıyor…
Şunu sakın unutmayın:
Yaklaşık on yıldır yazıp duruyorum;
Küresel dengeleri ve gidişatı belirleyen bir Güç ve Akıl Sahipleri var.
Birinci Dünya Savaşından önce de vardı,
İkinci Dünya Savaşı biterken de vardı,
70’lerde Petrol Krizinde de/90’larda Sovyetlerin yıkılışında da ve 2000’lerde Çin’in yükselişinde de,
Ve şimdi de…
Şunu iyi bilin ki;
Amerika, ülkesel güç ve kapasitesi nedeniyle küresel jandarma/küresel belirleyici değil.
Güç ve Akıl Sahipleri böyle bir Amerika istedikleri için Amerika böyle bir ülke…
Keza Rusya,
Hakeza Çin dahi, Güç ve Akıl Sahiplerinin uygun görmesi çerçevesinde kâh yükselirler, kâh düşerler…
Bu işin başka bir lamı cimi yok!
Son olarak:
Eğer Jimmy Carter öyle dediyse; emin olun, öyle söylemesi istendiği için öyle söylemiştir ve bunları ona söyleterek bir şeylerin zeminini hazırlamak istemişlerdir.
Çinci/Rusyacı/Avrasyacı arkadaşlar!
Fantezilerinizi kursağınızda bıraktıysam çok üzgünüm,
Ama ben hayalden ziyade realiteciyim…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Can
Hasan P.
Erhan E.
Muhammed
Yusuf Ö.
Mehmet Ç.
Murat Ö.
Ertan Karaman