Netenyahu sadece ve sadece düşman biriktiriyor
Gazze’yi yok ettin de ne oldu?
Hatta Gazze ile de kalmayıp; Filistin’in tamamını yerle bir etsen/bütün Filistinlileri katletsen veya sürgüne göndersen yahut da esir etsen ne olacak?
Eline ne geçecek?
İsrail toprakları da dahil; tüm dünyada yaşayan 15-20 milyon Yahudi huzura erecek mi?
Veya,
İsrail devletince yapılan bunca mezalim/soykırım/saldırganlık başta İsrail vatandaşları olmak üzere; diğer tüm Yahudilere huzursuzluktan başka ne getirecek?
Ben söyleyeyim:
Netenyahu ve hükümetinin Yahudilere yaptığı kötülüğü ne başka bir Müslüman veya bir Müslüman devlet,
Ne başka bir Hristiyan veya Hristiyan bir devlet,
Ne bir Mecusi,
Ne de herhangi bir ateist yapabilir!
Netanyahu,
Sanki,
Yahudiler eliyle Yahudilere alevlenmiş, harlanmış ve zirveye çıkmış yeni bir antisemitizm/Yahudi düşmanlığı yaratmaya çalışıyor.
Yapmaması/yapılmaması gereken ne varsa; büyük bir intizam içinde yaparak dört başı mamur yeni bir Yahudi antipatisi oluşturuyor.
Normalde,
Yaşadığı yerlerde kendini yalnız hisseden insan veya devletler dostlaşmaya/dost sayısını artırmaya; antipatiyi sempatiye değiştirmeye çalışır.
Diğer bir deyişle; dost biriktirmeye çalışır.
Ama,
Netenyahu sadece ve sadece düşman biriktiriyor.
Bakar mısınız:
Adamın işi-gücü ona saldırmak, buna bomba yağdırmak, ötekini tehdit etmek…
Ne için? Hangi amaçla?
Bu konuda da genel-geçer söylenenlerden farklı söyleyeceklerim var:
Özellikle İslam ülkelerindeki yaygın kanaat ve konuya müdahil yazar ve yorumcuların dile getirdiği şu:
“İsrail bir Yahudi devletidir.
Yahudilerin, dini referanslı Arz-ı Mevud/Vaadedilmiş Topraklar vb. gibi emelleri vardır.
Vaad edilmiş topraklar ise,
Tevrat'ta geçen anlatıma göre Tanrı tarafından Hz. İbrahim ve soyuna söz verilen topraklar…
Bu konuda rivayetler muhtelif;
Tüm Filistin topraklarından tutun da Ürdün, Suriye, Irak’a,
Doğu’dan İran’ın bir kısmına,
Kuzeyde Türkiye’nin güneyin toprakları da dahil; Ermenistan sınırına kadar olan topraklar falan filan…
Netenyahu da bir Yahudi’dir,
O halde,
Netenyahu’nun da tüm amacı/emeli/gayesi Vaad edilmiş Topraklar hayalini gerçekleştirmektir.
Ve şuanda yaşanan/yaşatılanların sebebi de budur.”
Temel izah ve genel açıklama böyle…
Hakikat payı var mı?
Radikal Yahudiler bağlamında baktığımızda “evet” var…
Ama ben, bu yaklaşımı benimsemiyorum.
Netenyahu’nun, böylesi dini bir motivasyon ve Siyonist idealite içinde hareket ettiğini hiç sanmıyorum.
Böylesi bir yaklaşım,
Netenyahu gibi bir caniyi yüceltmek/daha önemli hale getirmek ve bir Yahudi Hero’su haline getirmek olur.
Arkadaşlar!
Olay aslında çok basit;
Netenyahu’nun tek motivasyon aracı var.
Ne olursa olsun iktidarını devam ettirmek...
Neden ve nasıl böyle diyebiliyorum?
Çok derin/mistik/dinsel/tarihsel bakmaya ve düşünmeye gerek yok.
İsrail’de yaşayanlar da dahil; tüm dünya Yahudilerine baktığımızda öyle büyük bir çoğunluk Netenyahu politikalarını eleştiriyor ki; bu bile aslında Netenyahu denen adamın; Siyonist referanstan değil de, sadece iktidardan ve iktidarda kalma hırsından beslendiğini gösteriyor.
Allah aşkına,
Yoksa,
Bir değil, on değil, elli değil; yüzlerce Yahudi tarihçi/düşünür/siyasetçi/ilahiyatçı neden Netenyahu politikalarına soykırım diyerek şiddetle karşı çıkaydı?
Ama söylemeliyim ki;
Arz-ı Mevud/Vaad edilmiş Topraklar vb. gibi yerleşik Yahudi klişeleri Netenyahu’nun işine geliyor, yarıyor ve ekmeğine yağ sürüyor.
Çünkü,
Tarihin her safhasında,
Maalesef dinlere böyle fonksiyonlar yüklendi.
Hatırlayanınız hatırlar:
Napolyon bile taç giyme töreninde Papa’yı rezil rüsva ettikten sonra “Neden böyle yaptın ki?” diyen Papa’ya; “İnsanlar üzerinde bu kadar yüksek ve kapsamlı etkiye sahip olan din faktörünü benim gibi bir lider hiç gözardı eder mi” diyerek; dinin toplumsal etkisinden istifade edici bir siyasal yaklaşım sergileyeceğini dile getirmişti.
Peki, gidişat nereye?
Netenyahu ve kabinesinde yer alan soykırım tellalları herkesi mi katledecek…
Filistinli/Ortadoğulu Müslümanlardan sonra Avrupa’ya da saldırıp karşıt duruş sergileyen Hristiyanları da öldürebilecek veya bombalayabilecek yahut da suikastlarla karıştırabilecek mi?
Tabi ki hayır…
Bu işin sonu yeni bir antisemitizmdir/Yeni bir Yahudi düşmanlığının hortlamasıdır.
Sebebi ise,
Ne Hamas’tır, ne falanca Filistin yönetimidir, ne Türkiye’dir, ne Almanya’dır, ne İspanya’dır ve ne de vakti zamanında, Harvard’da çok fazla Yahudi olduğuna inanıp üniversitenin mütevelli heyeti üyesi olarak Yahudilere kota uygulanmasını getiren Roosevelt’tir…
Bunun müsebbipi,
İktidarda kalmak için tüm dünya Yahudilerini antipatik hale düşürmekten imtina etmeyen Netenyahu’dur.
Buradan söylüyorum;
Tıpkı,
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın dediği gibi,
İsrail vatandaşları bir an evvel Netenyahu’dan kurtulmalıdır.
Netenyahu,
Artık sadece İsrail vatandaşları için değil; tüm Yahudiler için bir yüktür.
Aksi takdirde onun kişisel iktidar ve istikbali uğruna yaptıkları ve yapacakları; küresel ölçekte Yahudiler için telafisi on yıllar alacak yeni bir ziyana yol açacaktır.
Yahudiler bilmeli ki,
Netenyahu denen adamın Yahudilik ve Siyonizm adına dile getirdiği her söylem demagojiden, yaptığı her eylem ise dünya Yahudilerini müttehem duruma düşürmekten başka bir şey değildir.
Asla ve asla,
Olumlu bir getirisi de olmayacaktır!
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

M. A.
Arda A.
Ahmet
Salim
Ş. D.
Murat
Bulgurlu
Hasan O.
Ebru Aygun
Ebru Aygun