Trump demokrasisi yahut küfür ve tehdit diplomasisi

Trump demokrasisi yahut küfür ve tehdit diplomasisi

Son yazımda Amerika’nın Rusya’ya dönük “Zorlayıcı diplomasi” uygulamasından bahsetmiştim.
Rusya, bunu ilk başlarda ciddiye almıyordu ama Zelenski’nin Beyaz Saray ziyareti öncesi ciddiye almaya başlamış gibi görünüyor.

Putin-Trump arasında bir telefon görüşmesi yapılmış ve 15 gün içinde Macaristan’da buluşma kararı almışlar.
Trump, yapılacak görüşmeyi şöyle duyurdu:
“Başkan Putin ve ben, Rusya ile Ukrayna arasındaki bu 'utanç verici' savaşı sona erdirip erdiremeyeceğimizi görmek için, Macaristan'ın Budapeşte kentinde bir araya gelmeyi kararlaştırdık…"
Peki, bu görüşmeden savaşın bitişine dair olumlu bir sonuç çıkar mı?
Açıkçası pek sanmıyorum.
Putin yine ipe un serme, oyalama ve hatta Avrupa ülkeleri üzerinden aba altından sopa gösterme yaklaşımı sergileyecektir.
Kaldı ki;
Trump’ın ekibinin de, olumlu sonuç alınacağına inandığını düşünmüyorum.
O halde bu görüşmeler neden yapılıyor ki derseniz;
Ukrayna üzerinden yapılacak saldırılara ve yaptırımların artırılmasına zemin ve gerekçe hazırlamak için diyebiliriz.
Diğer bir deyişle;
Trump’ın çıkıp da, “bu savaşın güzellikle bitirilmesi için her şeyi yaptım. Zelenski’yi bile hizaya çektim ama Putin, kendini benden daha akıllı sanarak oyalama taktiği ile beni kandıracağını sandı.” diyebilmesi için bu süreçler yaşanıyor diyebiliriz.

Arkadaşlar!
Yeni Dünya Düzeni için Güç ve Akıl Sahiplerinin güncel konseptinde artık “Yeni bir Amerika ve yeni kurallar” var.
Eskiden Amerika devleti ve başkanları, hedef ülkelerdeki otoriterlikten dem vurur; “demokrasi/özgürlük ve insan hakları götürüyoruz” diye o ülkeleri vururlardı.
Ama Trump’la başlayan Yeni Amerika, böylesi bir dolaylı anlatıma ihtiyaç falan duymadan bodoslama dalıyor.
Eski Amerika, diğer ülke devlet başkanlarını önemser gibi görünerek istediğini alırdı. Yeni Amerika, aşağılayarak ve çökerek alıyor.
Eski Amerika at pazarlığı yapardı. Yeni Amerika pazarlıksız el koyuyor.

Yeni Amerika, sadece Amerika harici dünya için değil; kendi içinde de iyice değişti.
Amerikan bürokrasisi eskiden başkana rağmen doğruları söyleyebilirdi.
Ama şimdi doğruyu söylemek şöyle dursun; sadece başkanın sözünü doğrulamak zorundasın.
Aksi takdirde kapının önüne konulursun.
Eskiden Amerikan başkanlarının tavır/tarz ve sözlerinin doğruluğu konuşulurdu. Şimdiyse kim ne konuşursa konuşsun; yine de Trump bildiğini okusun…
Amerikan basını, eskiden de başkanı çok zorlamasına rağmen susturulmaya çalışılmazdı.
Ama şimdi, her türlü azarı yiyor ve susturulmaya çalışılıyor.
Eskiden Amerikan başkan ve yönetiminde nezaket dili hakimdi.
Şimdiyse azar, küfür-kıyamet dili hâkim oldu.
Sadece Trump değil; tüm ekibi de kendisi gibi küfürbaz/kaba ve hoyrat.

Düşünsenize;

Trump’a muhalif konumdaki bir gazeteci “Putin’le Macaristan’da görüşme kararını kim aldı” diye sorunca;
Beyaz Saray Sözcüsü “Anan…” diye cevap verebiliyor.
O yüzden
Putin-Trump görüşmesinden olumlu bir şey çıkacağını beklemeyin. Sadece küresel kamuoyu, olacaklara hazırlanmış olacaktır.

Tüm bunlar olurken bir de Venezuela ve Maduro konusu gündemde…
Trump yönetiminin planları hazır; Venezuela’ya çökecekler…
Çünkü Çin seferi öncesi pek çok ülkenin nadir toprak elementine olduğu gibi Venezuela’nın da petrol ve doğalgazına şiddetle ihtiyaç var Amerika’da…
Eski model CIA operasyonları yeniden sahne alıyor.
CIA, Venezuela’da harıl harıl çalışıyorlar.
Ya indirecekler, ya öldürecekler ya da kaçırıp Amerika’ya getirip sorgulayacaklar.
Sebep hazır zaten;
Maduro diktatör, uyuşturucu kaçakçısı ve suçluları Amerika’ya gönderen bir suçlu…
Doğru mu bunlar?
Doğru olup olmamasının bir önemi yok ki; Trump kafaya koymuş ve bu ülkeyi kontrolüne alacak. Gerisi fasa-fiso…
Tıpkı 1989’da Panama’ya yaptıkları “Haklı Sebep Operasyonu” gibi…
Önce 12 bin askerle Panama şehri işgal edilmiş ve sonunda diktatör dedikleri başkan Noriega ele geçirilip Amerika’ya getirilmişti.
Bu bağlamda,
Venezuela’da, Maduro’yu çok zor günler bekliyor.
Bu ülkede önümüzdeki günlerde yer yer ayaklanmalar/sokak çatışmaları veya Maduro’ya yakın isimlere siyasi suikastlar olursa hiç şaşırmayın.
Net ve açık olan ise şu:
Venezuela’da Maduro devri sona ermek üzere…

Sonuç:
Amerika’da ve dolayısıyla da dünyada artık bambaşka bir diplomasi dili ve diplomatik tarz var.
Doğrudan tehdit, saldırı, çökme ve ele geçirme tarzı…
Ve bu tarzın başat aktörü Amerika ve Trump.
Bu noktadan hareketle;
Artık hiçbir ülke ve devlet başkanı güvende değil. Şimdilik güvende olanlarsa, Trump’ın işine yaradığı ve onun kendine has politikasına uygun olduğu için güvendedir. Ama şimdilik… 3-5 gün sonrasının bile bir garantisi yok.
Trump’ın dostluğu da düşmanlığı da konjonktüreldir ve her an dostlukla düşmanlık yer değiştirebilir.
Bu tarz başarılı olur mu?
Maalesef oluyor ve olacak.
Çünkü Yeni dünya Konsepti bunu gerektiriyor,
Güç ve Akıl Sahipleri böyle istiyor.


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Adem Ç.
    Başkanım ellerine sağlık
  • Erdem T.
    Elinize sağlık güzel yazı
  • Süleyman S.
    Harika yazı döktürmüşsünüz yine maaşallah. Maduro Venezuela adım adım gidiyor herhalde
  • Hasan P.
    Tebrikler kaleminize sağlık
  • Murat Ö.
    Kaleminize sağlık
  • Tuncay AKÇAY
    Süperr analiz olmuş. Kalemine yüreğine sağlık abim.
  • Ertan Karaman
    Kaleminize sağlık
  • Şenay Düdek
    Küba dönüşü 2 günlük de Venezuella’da kalacaktık.Fakat terör ihbarı yapıldığı için yakıt ve ekip değişikliğinde sonra hareket ettik. O nedenle sizinle aynı görüşteyim!Ama Trump’ın NORMAL OLMADIĞI görüşündeyim ve güç kaybeden ABD’in yerini Çin alabilir…Onun kadar da acımasız ve dengesiz olmaz…Sevgiler …
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet