5 Kasım 2025… (Bu tarihi unutmayın)
Cumhurbaşkanımızın Meclis Grup Konuşması…
Güncel konular… Muhalefet eleştirisi…
Geçmiş hatırlatması…
Pek çok şeyden bahsetti…
Ama
Bence,
Bunların hepsini geçin…
Konuşmanın özü sadece 5 dakika… Videodan sonraki sonuç bölümü…
“…Özellikle de sevgili gençler!” diye başlayıp;
“23 yılda yaptıklarımızı artık öyle bir çırpıda saymak mümkün değil…” deyip,
“Yollar, köprüler, tüneller…” diyerek bir çırpıda saydığı,
Ve,
“Hamdolsun!
23 seneyi dolu dolu geçirdik...” dedikten sonraki kısım...
Bu kısım,
Asıl söylemek istediği, dilinin altındaki baklayı dilinin üstüne çıkarttığı kısım…
Bence,
Konuşmanın özünün özeti de budur ve “burası çokomellidir.”
Pardon çok önemlidir…
Bu kısımda ne dedi?
“…Şunu da açık yüreklilikle söylemek isterim;
Bunların hepsi dünyalıktır,
Bunların hepsi gelir geçer,
İnşallah daha iyileri de yapılır…
Ancak,
Biz öyle bir iş yaptık ki;
Allah’a hamdolsun, asırlar boyunca etkisini sürdürecek.
Biz, 23 yılda bir gençlik/bir nesil yetiştirdik…
Özgüvenli bir gençlik,
İmanlı bir gençlik,
Yerli bir gençlik yetiştirdik…
Üstad Necip Fazıl o meşhur hitabesinde ne diyordu:
“Maya tutması için 30 küsur yıldır kıvrandığım bu gençlik karşısında,
Uykusuz, susuz, ekmeksiz başımı secdeye mıhlayıp bir ömür Allah’a hamd etme makamındayım…”
Mesele bu…
Evet,
23 yılda ne yaptınız derlerse;
23 yılda, en başta Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını, gediğine koyacak bir gençlik yetiştirdik…
Siz takılmayın alkol şişelerinden taç yapan üç beş şarlatana…
Bu ülkede alnı secdede,
Milletine saygılı vatanına aşkla bağlı,
Nereden geldiğin bilen nereye gittiğini bilen,
Ayakları vatan toprağına sapasağlam basan fedakar, cefakar, eğitimli, donanımlı, dürüst, ahlaklı bir nesil var.
Kardeşlerim!
Bu gençlik
Kendisi, ailesi, çocukları ve torunlarıyla Türkiye’ye sahip çıkacak,
Anadolu kıtasına sahip çıkacak; o dava taşını inşallah çok daha yükseklere taşıyacaktır…”

Erdoğan’ın bugünkü konuşması,
Özellikle de,
Konuşmanın 5 dakikalık kısmı bir “ilk”…
Resmen,
Ak Parti’ye bir deklarasyon/bir manifesto,
Ve,
Cümle aleme bir ilanat…
Tam bir prezentasyon…
Erdoğan’ın dilinden “Erdoğan Sonrası”nın lansmanı…

Konu başlığı yok,
Ama,
İçerikten hareketle şu başlık cuk oturuyor:
“İkinci Nesil Erdoğanizm: Bilal’in Nesli/Devr-i Bilal…”

Bugüne kadar,
Çok alametler belürmüştü ama hiç bu kadar aleniyet kesb etmemiş,
Erdoğan’ın ağzından dile gelmemişti.

Belki de,
Vaktini beklemiş ve bugün, vakit o vakit diye düşünmüş olmalı ki start verdi…

Bu konuşmadan hareketle;
Önümüzdeki günlerde,
Bu konunun arkasının geleceğini,
Ve,
Daha da netleşip, ete-kemiğe büründürüleceğini söylemek abartı olmaz.
Hatta,
“Necip Fazıl ve Fazılizma/Büyük Doğu Doktrini” odaklı başlatılan bu proje;
Farklı şair ve şiirlerle,
Teorisyen ve teorilerle,
Ve hatta,
Bugüne kadar, kavgada bile yan yana gelmekten imtina ettikleri meşhur isimlerin marka değerleriyle süslenecektir.

Mesela:
Mehmet Akif’ten,
“Âsım’ın nesli diyordum ya; nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek…" beyitiyle…

Mesela:
Ahmet Haşim’den;
“Melali bilmeyen bir nesle aşina değilizé mısrasıyla…

Mesela!
Arif Nihat Asya’nın,
“Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor!
Ve bir bayrak dalgalanmak için;
Rüzgar bekliyor!” şiiriyle…

Mesela:
Erol Güngör’ün, Nurettin Topçu’nun, Cemil Meriç’in teorileriyle…

Mesela:
Nazım Hikmet’ten, Che Guevera’dan Atatürk’ten vecizelerle süslenecektir…

Bu proje ve kampanya
Bazı müfessir ve mütefekkir sözleriyle,
Ayet ile hadis ile,
Emevi’den Abbasi’ye, Selçuklu’dan Osmanlı’ya İslam ve Türk tarihiyle,
Dizilerle, filmlerle,
Medyanın yüzde sekseniyle,
Ve,
Sosyal medya trolleriyle cilalanacak, süslenecek ve desteklenecektir…

Bu sayede,
İkinci Nesil Erdoğanizm’in,
Ne kadar manevi temelli olduğu,
Türkiye’ye ne kadar gerekli ve olmazsa olmaz olduğu,
Ve,
Ne kadar kökü mazide olan bir ati olduğu,
Bir cihat şuuru ve ibadet telakkisi içinde müştereken ve müteselsilen anlatılacaktır…

Soru şu:
Peki,
Asım’ın Nesli veya Büyük Doğu Nesli veya Diriliş Nesli
Yahut da
Nesl-i Bilal…
Tutar mı?
Cevap, bir sonraki yazıda…

**********

Trump’ın Musa’sı Mamdani’nin Asası…
New York Belediye Başkanlığı Seçimi…
Trump,
“Kazanmamız kader” demiş.
Mamdani,
“Sakın kader deme! Kaderin üstünde kader var” demiş.
Trump,
“Ne yapsalar boş; kazanamayacaklar” demiş,
Mamdani,
“New York’ludan gelen bir karar vardır; kazanacağız” demiş…
Ve,
Mamdani kazanmış…
Acaba,
Trump şimdi ne yapacak?
“Hile karıştı” deyip itiraz mı edecek yoksa Erdoğan’ı arayıp deneyimlerinden istifade mi etmek isteyecek?