Bayram değil seyran değil Devlet Bahçeli-Hikmet Çetin neden elele?
Bahçeli:
“İstanbul il kongresi ile ilgili mahkemenin verdiği kararın Ankara'daki davayı da etkilemesi ve benzer bir sonuca yol açması lazım.”
Bunu duyunca,
Bahçeli’nin iki sene önceki şu sözleri aklıma geldi:
“HDP’nin, PKK bağlantısı tescillenmiştir. Artık HDP ve uzantıları kapatılmalıdır.
Eğer kapatılmazsa; kapatmayan Anayasa Mahkemesi kapatılmalıdır…”
Peki şuanda durum ne?
MHP ile DEM Parti çözüm ortağı,
Bahçeli ile Öcalan adeta platonik sevgili…
Birisinin dilinden, Sayın Bahçeli güzellemeleri,
Ötekinin dilinde, Kurucu Önder nitelemeleri…
İki senede ne değişti?
Veya Bahçeli nazarında ne değişti de;
CHP, iki sene öncesinin DEM Partisine,
İki sene öncesinin terörist ve kapatılması gereken DEM Parti de devletle barıştı?
Ne değişti de;
Halkın seçtiği İmamoğlu çete lideri oldu ve hapse tıkıldı,
Hapisteki Teröristbaşı Öcalan, bir anda nasıl pek sayın bir şahsa ve kurucu öndere dönüştü?
Bu durumdan hareketle;
Şöyle bir tespit yapsak galiba doğru olsa gerek:
Anadolu’da,
“Kedinin bacağını ayırmak” diye bir tabir var.
Gerçi, pek sevmem de…
Acaba Bahçeli’nin tarzı da böyle bir şey mi yoksa?
Önce,
Kızmak, sövmek, dövmek,
Sonra ise,
Derin, kayıtsız ve şartsız bir muhabbet sergilemek…
Öyleyse düz mantık ve Aristo kıyasıyla baktığımızda;
Önümüzdeki günlerde,
Bahçeli’nin
CHP’yi övmesi
Ve Özgür Özel’i de, “günümüzün parlayan yıldızı/İdeal Cumhurbaşkanı” diye nitelemesi, an meselesi sanki…
Diğer bir açıdan bakarsak:
Bahçeli,
Bence CHP propagandası yapıyor.
Ters psikoloji… Ters manyel yaparak…
Bahçeli iyi biliyor ki:
CHP’ye vurdukça, saydırdıkça… İktidar daha çok vuracak ve daha beter saldıracak.
Bu ise,
CHP’yi daha mağdur,
İktidarı daha mağrur yapacak.
Mağdur CHP, daha da çoğalacak,
Mağrur iktidar, gün be gün ufalacak…
Böylelikle,
CHP, merkeze daha bir yakınlaşacak,
İktidar ise, merkezden iyice uzaklaşacak…
Bahçeli iyi biliyor ki:
Erdoğan, merkeze yaklaştı ve iktidar oldu,
CHP, merkezden uzaklaştı ve yüzde 25 bandında takılı kaldı.
CHP’nin iktidara gelebilmesi; merkeze ne kadar çok yaklaşabileceğine bağlıdır,
Erdoğan iktidarının düşmesi, merkezden, daha ne kadar çok uzaklaşacağına bağlıdır.
Acaba diyorum,
Terörsüz Türkiye Projesine kendini adayan,
DEM Parti ve Öcalan konusunda tüm geçmiş söylemlerini yutan,
Hatta
Kimilerince “…artık kendini inkar noktasında” iddiasına maruz kalan Bahçeli,
Ön kapıdan CHP’ye saydırıp, kapalı kapılar ardından da,
Yeni dönemin, CHP’li iktidar denklemini oluşturuyor olabilir mi?
Mesela Bahçeli ile Hikmet Çetin arasında şöyle bir diyalog geçmiş olabilir mi:
Bahçeli:
—Sayın Çetin!
Farkındayım,
Erdoğan, çözüm olsun diye konuşuyor ama çözümden yana olmuyor.
Terörsüz Türkiye Projesinde sürekli ipe un seriyor.
Artık onunla bal yemek bile bir tat vermiyor.
Ben:
Türkiye diyorum,
O:
İktidarım da iktidarım diyor.
Şu ahir ömrümüzde,
Ben:
Tarihe geçelim diyorum,
O:
Boşver… Tarihi geçelim; yine beni seçelim diyor.
Hikmet Çetin:
Eeee… Hımmm… Mmmm
Evet…
Anlıyorum…
Bahçeli:
—Hikmet Bey!
Sen beni bilirsin…
Ben ki,
Taş duvarlar yıkıp gelmiş,
Demirleri söküp gelmiş,
Hayatını yakıp gelmiş,
Ağalara sadık olmuş biriyim.
Ama
Şimdi, şu halime bak Allahaşkına!
Üstüm başım toz içinde
Önüm arkam puşt içinde
Sakallarım pas içinde
Sen benim nasıl yandığımı
Lütfen; çok iyi anlat onlara…
Hikmet Çetin:
—Anlıyorum seni,
Anlıyorum Devlet Bey…
Bahçeli:
—Yoruldum Hikmet Bey, çok yoruldum!
Erdoğan’la bu kervan yürümüyor artık…
İçimden gelmeyen süslü sözler etmekten, içimden gelen gerçek sözleri edememekten yoruldum.
Yutkun yutkun yutkun! Nereye kadar…
Artık açığa çıkmak, safımı belli etmek,
Ve “Haydin Seçime” deyip; bir devrin bitişini, yeni bir devri başlangıcını haykırmak istiyorum.
Hikmet Çetin:
—Evet, evet Devlet Bey,
Anlıyorum…
Çok haklısın,
Seni anlıyorum…
Bahçeli:
—Sayın Çetin!
Bana, anlıyorum anlıyorum deyip durma!
Anlasan, sürekli anlıyorum demezsin.
Anlamak istiyorsan,
Halimi ahvalimi ağalara arz edersin!
Görüyorum ki,
Biraz daha dayan, biraz zaman diyeceksin…
Ama kusura bakma; dayanamam, artık vakit tamam…
Ben çok hastayım,
Ne söylemeye ne bir şey yapmaya takatim kalmadı,
Belki bunlar son sözlerim olur,
Cephanelikte oturan Ağalar; cepheden söylediğim bu son sözlerimi sakın unutmasınlar!
Hikmet Çetin:
—Sayın Bahçeli!
Dur hele… Bir dur…
Neler diyorsun böyle!
Boşuna gelmedim sana; ellerim dolu geldim.
Yılmak, bıkmak yok öyle…
Bugünlere kadar,
Biz ne karakışlar gördük ama yine de pes etmedik.
Düşünsene;
Bir değil bin bir kere
Sırat köprüsünden geçtik
Cehennem denen illetin
Ta göğsünü deldik geçtik
Bu yolda dönenler oldu
Mum gibi sönenler oldu
İktidara ulaşmadan
Pes edip düşenler oldu
Bir biz kaldın geride…
Ah… Akıp gidiyor hayat
Ağalar anlıyor seni
Sakın pes etme; yorgun Kocakurt!
Bahçeli:
—Ne demek istiyorsun Sayın Çetin!
Yaşlandım…
Gözlerim bulanıyor, dikkatim dağılıyor,
Açık konuş; artık kafam kaldırmıyor?
Hikmet Çetin:
—Devlet Bey!
Gereken her şey yapılıyor.
Birazcık daha dayan…
Üç vakte kadar; iktidarın hali pek yaman…
Bir yıl içinde,
Neler olacak neler…
Bazıları için son demler… DEM’liler için yeni alemler…
Özgür iyidir… Makul ve uyumludur. Özeldir ve devletle özdeşmeye uygudur.
Yüklenerek yükseltsen de,
Arada bir
Moral vermek; Özgür için, şevke medar olur…
Neyse,
Artık kalkayım ben…
Daha Murat Kurum’a gidip; birilerine mesaj göndereceğim.
Senin Feti’ye söyle; yarın buluşup kamuoyuna poz verelim…
Cümle aleme,
Kimin muktedir olduğunu gösterelim.
Şimdilik hoşça kal…
Bahçeli:
—Güle güle…
En kısa zamanda yine bekliyorum…
************
Günün Acaba’sı
CHP İstanbul İl Başkanlığı…
Toplanan binlerce kayyım kızgını CHP’liye rağmen… Beş bin polis tarafından muhasara altına alındı.
Aynı anlarda…
İzmir’de,
Ne idüğü belirsiz bir çocuğu açtığı ateş sonucu; iki polis şehit oldu, iki polis yaralandı.
Bence zamanlama manidar değildir, tesadüftür…
Acaba?
(Şehit polislerimize rahmet yaralılara şifa diliyor; katili ve güvenlik güçlerimize husumet besleyen herkesi şiddetle lanetliyorum!)
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

egemen