Ne görmüş ne söylemiş?
—Ne görmüş ne görmüş?
—Ne görmemiş ki?..
Düşümde görsem inanmam dediklerini bile görmüş!
Kimi zaman,
Bu da mı oldu lan…
Kimi zaman,
Sözün bittiği an…
Kimi zamansa,
“Artık susuyorum ulan” dedirtecek, her şeyi görmüş…
Ama,
En son,
24 Eylül’de…
CHP İstanbul İl Kongresini durdurmak için,
Polisler eşliğinde,
Ve,
İki saat sonra Yüksek Seçim Kurulu toplanacak olmasına rağmen,
Hacze gönderir gibi icra memurlarının gönderildiğini görünce…
İşte o zaman,
Açmış ağzını yummuş gözünü…
Önce,
İnsanî kalitesizliğin kalitesini göstermek için,
Şöyle bir soru yöneltmiş:
“Bir insan olarak,
Böyle kabilevî idari tasarruflara ve keyfi tutuklamalara karşı,
İçinde bir tepki, itiraz ve kızgınlık yükseliyor; minicik de olsa bir rahatsızlık duyuyor musun?”
Sonra da,
“Kime ne soruyorsam! Zaten cevaplayacak tıynet kalmış olsa bu soruyu sormam” diye söylenmiş
Ve,
“En iyisi mi,
Kendim sordum, kendim cevaplayayım” diyerek,
Şöyle bir cevap vermiş:
Eğer bir insan,
Hukuksuz pratik ve keyfi tutuklamalara karşı,
Rahatsızlık duymuyor; içinde bir itiraz, isyan ve kızgınlık oluşmuyorsa;
O insanın,
Ne, Adamanlı leçeliğindeki kimsesiz bir kara taş kadarcık anlamı var,
Ne de,
Amanos Dağlarında bi’ keçinin g.tünden düşen kuru b.k kadar faydacığı var bu dünyaya…
—Vay vay vay…
Resmen,
Kitabın ortasından söylemiş…
Adeta,
Ben notumu düşeyim; kaydetmeyen tarih utansın demiş…
Bu arada,
Aklıma geldi ve merak ettim.
Hani,
Şu Müstemleke Elçisi Tom Barrack var ya;
Demiş ki:
“(Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan) 71 yaşına geldi.
(Türkiye) bir demokrasi ama otoriter gibi.
Başkan Trump dahice bir şekilde “Çözüm olarak ona meşruiyet vermeliyim” dedi.
Şu an bu oluyor.
Bence bunun sonucunda büyük değişiklikler göreceksiniz.”
Eminim ki
“Demiş ki” dediğin kişi,
Susamamış,
Ve,
Mutlaka, buna dair de bi’şeyler demiştir?
—Evet evet…
Hem de,
Öyle bir demiş ki;
“Az söyleyeyim çok anla,
İstemezsen anlama; sanki çok da umurumda,
Sözümden altı Kasımpaşa!” nevinden söylemiş,
Ve,
Taşı gediğine şöyle yerleştirmiş:
“Gençliğimize mal olan,
O afili, o romantik, o artist,
O cahil sevici; her türden, İslamcı propagandanın “Çıplak Güç/Küresel Sistem” tarafından net bi’ biçimde tuz-buz edildiğini görmek,
Bir yanıyla çok acıtsada; çok büyük haz verici…
Sezai Karakoç…
Ne güzel demiş:
Ey yeşil sarıklı ulu hocalar!
Bunu bana öğretmediniz!..
Hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı
Ama ,
Yine de eşsiz zulümler işlediği vakitlere erdim…
Bunu bana söylemediniz!..
İnsanlar havada uçtu ama yerde öldüler,
Bunu bana öğretmediniz!..
Günün Sorusu
Trump…
Tam bir avcı…
Hem de,
Avlanma ahlakı olmayan,
Kural, kaide tanımayan,
Her türlü,
Gayrımeşru malzemeyi kullanmaktan imtina etmeyen insafsız bir avcı…
Ve,
Erdoğan-Trump görüştü…
Görüşmeye dair,
Trump,
“Harika” dedi ve parmak işareti yaptı.
İktidar cenahı,
Trump’ın, Erdoğan övücü sözlerini öne çıkarttı.
Peki,
ABD için “Harika” olan bir sonuç, Türkiye için de “Harika” olabilir mi?
Veya,
Bu görüşme safarisinde,
Av kim, avcı kim olmuştur?
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

egemen