Yargıç adalete muhtaçsa, muhtaçlar adaleti nerde arasın?

Yargıç adalete muhtaçsa, muhtaçlar adaleti nerde arasın?

Haber şu:
“Ahmet Özer Davası ertelendi.
Yurtdışına çıkış yasağı sürüyor…”

Bir kişiye,
Yurtdışı çıkış yasağı neden verilir?
Yurtdışına kaçmasın diye…
Ahmet Özer nerede?
Tutuklu… Hapiste…
Merak ediyorum,
Acaba,
Bugüne kadar,
Tutuklu olup hapiste yatan kaç kişi “Yurtdışı çıkış yasağı” konmadığı için yurtdışına kaçmış?
Hani,
Tutuklama kararı kaldırılsa… Hapisten çıksa
Ve,
Yurtdışı çıkış yasağı olmasa; amenna…
Ama arkadaş,
Hapisten çıkamayan yurtdışına nasıl çıkacak?..
Böyle eleştirdim ya;
Hemen,
Kimi hukukçu ve bazı kanuncu arkadaşlar “cahilsin” diye iç geçirip cevap yetiştirecekler:
“Adam,
Birkaç suçtan dolayı muhakeme altında…
Yurtdışı çıkış yasağı, tutuklama kararı olan davadan dolayı değil; tutuklama kararı olmayan diğer bir davadan dolayı…
Kanunun gereği böyle…”

Ben de diyorum ki;
Sakın ha sakın!
“Ben bir ekonomistim” diye cümleye girip; ekonomisi eksik bir ekonomi teorisi üretenler gibi,
“Ben bir hukukçu olarak…” diye söze girip; hukuku eksik kanunculuk yapmaya kalkmayın!
T. Fikret’in dediği gibi “kanun diye kanun diye” hukuku çiğnemeyin!
Son bir şey:
Diyelim ki dediğiniz gibi,
Ve,
Diyelim ki kanunun gereği böyle…
O halde soruyorum:
Ceza verilse bile
Yatarı olmayan bir suçtan dolayı
80-90 gün boyunca tutuklu tutulan çocukların hukukuna ne demeli?
Bu da mı kanun gereği?

***********

Medya, Yargı ve Yargıtay
Yeni Şafak
Gazetesi…
Ve,
Yargıtay 11. Hukuk Daire Başkanı…
Birbirlerine veryansın ediyorlar…
Yeni Şafak,
“Yolsuzluk, kayırma ve FETÖ göndermeli”, belden aşağı vuruyor.
Yargıtay Yargıcı,
“…ahlak, etik, haysiyet, din gibi kavramları geçmişteki gecekondusunda unutmuş obez çete” diyerek; belden aşağı saldırıya beyinden satırlarla karşılık veriyor.
Açıkçası,
Yargıcın, dil, üslup ve edebi derinliğine hayran kaldım.
Valla,
Adam Nefi gibi…
Vezir Bayram Paşa Nefi’yi hiç sevmez ve Sultan Murat’ın da Nefi’yi sevmesini bir türlü hazmedemez.
Bu yüzden,
Nefi için sürekli manipülasyon yapar.
Artık dayanamayan Nefi ise şu hicviyeyi yazar:
Payimal eylediniz saltanatın ırzını hem,
Yok yere oldu telef; ol kadar adem a köpek…
Sen kadar düşman-ı devlet mi olur a hınzır
Ne durur, saltanatın sahibi bilsem a köpek…

Neyse,
Bunlar işin magazinel kısmı,
Sadede gelelim…
Adalet için,
Öncel Yerel mahkemeye,
Sonra İstinaf’a,
O da olmazsa;
“Yanlış karar Ankara’dan döner/Ankara’da hakimler var” diyerek Yargıtay’a gideriz…
Peki,
Koskoca Yargıtay yargıcı,
Hem de Hukuk Dairesi Başkanı olan bir Yargıtay yargıcı,
Yargıda adalet bulamıyor ve adaleti kamuoyu algısında arıyorsa biz ne b.k yiyelim söyleyin!
Yargıtay Başkanı ve Adalet Bakanı sus-pus…
Sanki,
Birisi Tarım-Orman Bakanı, ötekisi Orman Genel Müdürü…

Bre Muhteremler!
Eğer,
Yargıtay yargıcı yanlış ise hakkında soruşturma açın…
Eğer,
Yeni Şafak Gazetesi’nin iddiaları haksız ise “Hop hop! Orada bir dur!” deyin ve “yargı ve yargıcı yıpratmaktan” dava açın!
Ama eğer,
Hiçbir şey yapmıyor ve susuyorsanız işinizi yapmıyorsunuz demektir.
Siz,
Susuyorsunuz ve işinizi yapmıyorsunuz,
Ve,
Bir yargıcın bile yargıdan adalet umudunu kestiriyorsunuz!

**********

Bu Ne Yaman Çelişki
Genar Araştırma…
Sahibi İhsan Aktaş…
AKP’ye yakınlığıyla bilinir…
Hazırladıkları “Türkiye Raporundan” bahsetmiş…
“Şöyle yaptık, böyle ettik, çok güzel çalışmalara imza attık” dedikten sonra şu cümleyi kurmuş:
“Uzun vadeli amacımız şudur:
Aradan on yıl geçtikten sonra, siyasette ne olup bittiğini insanlar veri düzeyinde bu hafızdan okuyabilsin…”
Sonra da,
Bugün seçim olsa deyip şu oranları vermiş:
AKP yüzde 33,7
CHP yüzde 31,8

Ve diğerleri…
Kendisi ve firması için yazdığı uzun güzellemeyi okurken, aklıma Kuzey Kıbrıs Seçimleri için yaptığı saha çalışması geldi.
İlkinde,
Tatar yüzde 60,
Erhürman yüzde 40 demiş,
Seçime günler kala ise,
Tatar yüzde 49,
Erhürman yüzde 47 demişti.

Peki,
Seçim sonucu ne oldu?
Erhürman yüzde 62,
Tatar yüzde 35…

Muhterem!
Saçından sakalından utan!
Ulan!
Aradaki fark 2 puan diyordun; aradaki fark 27 puan…
Ne orantı var ne oran…
On yıl değil,
Sadece on gün sonra; verilerin, analizlerin, tespitlerin tel tel döküldü.
Ne kadar tarafgir,
Ve,,
Objektiviteden ne kadar uzak olduğun gözler önüne serildi.
Böyleyken,
Sayende,
10 yıl sonra, siyasette olup bitenleri değil de; siyasette olmayıp bitmeyenleri okumuş olacağız…

************

Ali Babacan ve CHP

Bazı CHP’liler:
"CHP'nin oylarıyla seçildiler…"
Babacan:
“2,5 yıldır bıkmadılar, usanmadılar.
Şu kadar milletvekili verdik, CHP oylarıyla seçildiler' diyorlar.
Hadi oradan! Hadi oradan!
Ben DEVA Partisi'nin hakkını kimseye yedirmem.
Siz gidin, eski genel başkanınızla kavga edin…”
Size iki tespit…
Birincisi CHP’ye:
Bence de,
Babacan’ın dediği gibi; “gidin, Kılıçdaroğlu ile kavga edin…”
Evet,
Bir türlü hazmedemiyorsunuz.
Çok da haklısınız,
Hazmı zor ve çok üzgünüm ki gastritiniz devam edecek…
Yaptığınız şey aynen şu:
Eşeğe kızıp semerini dövmek…

İkincisi Babacan’a:
Hayırdır Sayın Babacan!
Ne oldu? Zoruna mı gitti?
İki buçuk yıl önce,
O kadar milletvekilliği almak iyiydi ve CHP listelerinden seçilmek hiç sorun değildi.
Bugüne kadar aklın neredeydi?
İki buçuk yıldır devam eden eleştiriler şimdi mi zoruna gitmeye başladı?
Yoksa,
Erdoğan’la tokalaşmak mı aklını başına getirdi?
Evet,
CHP oyları olmasa,
15 değil; bir buçuk vekil bile çıkartamazdın!
Yalan mı?
Sen de, Kılıçdaroğlu da şunu iyi bilin ve unutmayın ki:
Siyasette her tercihin bir bedeli olur.
2023 seçim atraksiyonunuz,
Sadece siyasi hayatınızın değil; hayatınızın sonuna kadar peşinizi bırakmayacaktır,
Kapı tokmağı gibi; tık tık tık başınızda sallanacaktır!

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet